Avrupa'da ve Türkiye'de Sağlık Politikaları / Reformlar - Sorunlar - Tartışmalar

Stok Kodu:
9789750505300
Sayfa Sayısı:
231
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2015-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
10,80
Temin süresi 6-9 iş günü.
9789750505300
422483
Avrupa'da ve Türkiye'de Sağlık Politikaları / Reformlar - Sorunlar - Tartışmalar
Avrupa'da ve Türkiye'de Sağlık Politikaları / Reformlar - Sorunlar - Tartışmalar
10.80

Saglik hizmetleri, devletin vatandaslarina karsi tasidigi sorumluluklarin daima basinda gelir. Ama bu hizmetler, nüfusun kaçta kaçini kapsar, kimleri 'görmezden gelir'? Gelismis ülkelerin hemen hepsinde, saglik temel bir vatandaslik hakkina dönüsürken, dünyanin öteki bölgeleri de bu reform "rüzgârlarina" kapiliyorlar. IMF ile Dünya Bankasi'nin da destekledigi bu 'insanî' tutumun gerçek nedeniyse, yoksullari da küresel piyasa oyununda tutmak. Elbette her yeni reform paketiyle, özel sektörün saglik alanindaki isgali genisliyor ve devletin tek basina hizmet vermesinin etkin olmadigi ileri sürülerek, maasli saglik personeli istihdaminin daraltilmasi öneriliyor. Gelismekte olan ülkeler, reformlari kendi kosullarina göre egip bükerek, vaat edilen esitlik ve hakkaniyet kosullarini en basta ortadan kaldiriyorlar.
Peki ya Türkiye? Nüfusun tamamini kapsamaktan uzak "Genel Saglik Sigortasi" tasarisi, primlerini ödemeyenlerin saglik hizmetinden mahrum birakilmasini esas aliyor. Prim sistemi üzerine kurulan bir saglik sigortasinin, Türkiye gibi ekonomik istikrarsizliklarin hüküm sürdügü bir ülkede yol açabilecegi felaketleri düsünmek bile korkutucu.
Avrupa'nin farkli ülkelerinden akademisyenlerin, Avrupa'daki "saglik hizmetleri" kavramini ve uygulamalarin tarihini ele aldiklari, sorunlarini ulusal ölçeklerde tartistiklari ve reform önerilerini degerlendirdikleri bu kitap, saglik hizmetinin devletin vatandasa karsi asli görevi oldugunu ve yaratilmaya çalisilan 'müsteri-satici' iliskisinin çarpikligini bir kez daha tüm açikligiyla gözler önüne seriyor.

Saglik hizmetleri, devletin vatandaslarina karsi tasidigi sorumluluklarin daima basinda gelir. Ama bu hizmetler, nüfusun kaçta kaçini kapsar, kimleri 'görmezden gelir'? Gelismis ülkelerin hemen hepsinde, saglik temel bir vatandaslik hakkina dönüsürken, dünyanin öteki bölgeleri de bu reform "rüzgârlarina" kapiliyorlar. IMF ile Dünya Bankasi'nin da destekledigi bu 'insanî' tutumun gerçek nedeniyse, yoksullari da küresel piyasa oyununda tutmak. Elbette her yeni reform paketiyle, özel sektörün saglik alanindaki isgali genisliyor ve devletin tek basina hizmet vermesinin etkin olmadigi ileri sürülerek, maasli saglik personeli istihdaminin daraltilmasi öneriliyor. Gelismekte olan ülkeler, reformlari kendi kosullarina göre egip bükerek, vaat edilen esitlik ve hakkaniyet kosullarini en basta ortadan kaldiriyorlar.
Peki ya Türkiye? Nüfusun tamamini kapsamaktan uzak "Genel Saglik Sigortasi" tasarisi, primlerini ödemeyenlerin saglik hizmetinden mahrum birakilmasini esas aliyor. Prim sistemi üzerine kurulan bir saglik sigortasinin, Türkiye gibi ekonomik istikrarsizliklarin hüküm sürdügü bir ülkede yol açabilecegi felaketleri düsünmek bile korkutucu.
Avrupa'nin farkli ülkelerinden akademisyenlerin, Avrupa'daki "saglik hizmetleri" kavramini ve uygulamalarin tarihini ele aldiklari, sorunlarini ulusal ölçeklerde tartistiklari ve reform önerilerini degerlendirdikleri bu kitap, saglik hizmetinin devletin vatandasa karsi asli görevi oldugunu ve yaratilmaya çalisilan 'müsteri-satici' iliskisinin çarpikligini bir kez daha tüm açikligiyla gözler önüne seriyor.
Kapat