Salavatı Şerife
Bütün hamdler bize kâinatın Efendisine salât-ü selâm etmeyi vâcib kılan ve bu vesileyle bizi şe-reflendirip hem Kendisiyle, hem de kıymetli me-lekleriyle aynı amelde birleştiren Allâh-u Te‘â-lâ'ya mahsustur.
Ben şâhitlik ederim ki; Allâh-u Te‘âlâ Ken-disinden başka hiçbir ilâh bulunmayan tek bir İlâhtır. Bu öyle bir şâhitliktir ki biz bununla Dâ-ru's-selâm'a selâmetle girebilmeyi ummaktayız.
Yine şâhitlik ederim ki; Efendimiz Mu-hammed (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) O'nun Kuludur; Rasûlüdür; Safîsidir; Halîlidir ve bütün imamların İmamıdır.
Allâh-u Te‘âlâ ona, âl-i ashâbına, etbâ‘ına ve ahbabına, Zâtının azametine yakışır şekilde ve il-minin ihatası vüsatinde salât-ü selâm eylesin!
Bundan sonra beyan etmek istediğim husus şudur ki; zellelerinin ve kötülüklerinin silinmesini ummakta olan bu miskin kul, yaptığım vaazlardan dolayı 2002 senesinde Bandırma Cezaevi'nde yatarken, çıktığımda her Mevlid Kandilinde Rasû-lüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) in anısına ufak da olsa bir risâle yazmaya karar vermiştim.
Allâh-u Te‘âlâ'nın tevfîkiyle bu seneye kadar bu sözümde durabildim. İşte bu sene de elinizde olan bu risâleyi hazırlamaya muvaffak kılındığım için Allâh-u Te‘âlâ'ya hamdederim.
Bu risâle, Ahmed ibni Muhammed es-Sâvî (Rahimehullâh) ın, büyük şeyhi olan Ahmed ibni Muhammed ed-Derdîr el-Adevî (Kuddise Sirruhû) nun derlemiş olduğu salâtlar üzerine, kendi şeyhi Sâlih es-Sibâ‘î (Rahimehullâh) ın emriyle yazmış olduğu “el-Esrâru'r-Rabbâniyye ve'l-Füyûzâtü'r-Rahmâniyye ale's-Salevâti'd-Derdîriyye” nâmın-daki şerhinden derlenen eşsiz ilimler ve çok değerli faziletler yumağıdır.
Bu fakir, geçtiğimiz Ramazân-ı Şerîf bayra-mında Ehl-i Beyt ve Meşâyıh kabirlerini ziyaret kastıyla Mısır'a yapmış olduğum rıhlet-i mübâre-kede Ahmed ibni Muhammed ed-Derdîr (Kuddise Sirruhû) nun, Kahire'de Ezher-i Şerîf'in civarında bulunan kabr-i şerîfini ziyaretle şereflendim.
Cuma saatine denk gelen o mübarek ziya-rette, duaların kabul olduğu o mübarek makamda bir çok feyizlere nâil oldum.
Sâvî (Rahimehullâh) ın Mekke-i Mükerreme'de medfûn bulunduğunu öğrendiğim için nasip olursa bundan sonra yapacağım umrelerdeki “Cennetü'l-Ma‘lâ” ziyaretlerimde, kabrinin tam yerini bileme-sem de Hadîce (Radıyallâhu Anhâ) vâlidemizin huzû-runda yapacağım dualara kendisini de katarak bir nebze de olsa hakkını ödemeye niyet ettim.
Ancak onun büyük şeyhi olan Şeyh Ahmed ed-Derdîr (Kuddise Sirruhû) nun ziyaretinin, onu ziyaret gibi kendisini memnun edeceği şüphesizdir.
Çocukluğumdan beri eserlerinden, özellikle “Celâleyn Hâşiyesi”nden istifâde ettiğim ve teşvikli beyanlarıyla Allâh dostlarına âşık olduğum Sâvî (Rahimehullâh) ın, İmâm-ı Derdîr (Kuddise Sirruhû) nun derlediği salevâta yapmış olduğu bu şerhin adını, Yûsuf-u Nebhânî (Rahimehullâh) ın ve diğer bir çok ulemânın eserlerinde okuduğumda, ona nasıl ulaşacağım diye düşünür dururdum.
İşte bu ziyaretin bereketiyle olacak ki, Kahire Mektebesi tarafından 2001/1422 tarihinde ikinci baskısı yapılan bu kıymetli esere kavuştum.
Böylece Mısır'a yapmış olduğum üçüncü ziyaret de önceki iki ziyaret gibi zâhirî ve bâtınî bir çok faydaları mûcip oldu.
İşte bu büyüklerin ihlaslı hizmetleri ve yüce himmetleri neticesinde bu Mevlid Kandili'nde sizlere bu risaleyi hazırlamaya muvaffak kılındı-ğım gibi Allâh-u Te‘âlâ'dan niyazım; daha nice Mevlid Kandil'lerine siz okurlarımla birlikte, ha-yırlı uzun ömürlerle, sâlih ve hâlis amellerle, daha nice kıymetli eserlerle ve Allâh-u Te‘âlâ'nın Ha-bîb'ine (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) karşı gün be gün artan muhabbetlerle kavuşabilmemizdir.
Umduklarımızı gerçekleştirmesi için Kendi-sine itimat edebileceğimiz tek Zat ancak Allâh-u Te‘âlâ'dır.
12-Rabîulevvel-1429
20-Mart-2008
- Açıklama
Salavatı Şerife
Bütün hamdler bize kâinatın Efendisine salât-ü selâm etmeyi vâcib kılan ve bu vesileyle bizi şe-reflendirip hem Kendisiyle, hem de kıymetli me-lekleriyle aynı amelde birleştiren Allâh-u Te‘â-lâ'ya mahsustur.
Ben şâhitlik ederim ki; Allâh-u Te‘âlâ Ken-disinden başka hiçbir ilâh bulunmayan tek bir İlâhtır. Bu öyle bir şâhitliktir ki biz bununla Dâ-ru's-selâm'a selâmetle girebilmeyi ummaktayız.
Yine şâhitlik ederim ki; Efendimiz Mu-hammed (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) O'nun Kuludur; Rasûlüdür; Safîsidir; Halîlidir ve bütün imamların İmamıdır.
Allâh-u Te‘âlâ ona, âl-i ashâbına, etbâ‘ına ve ahbabına, Zâtının azametine yakışır şekilde ve il-minin ihatası vüsatinde salât-ü selâm eylesin!
Bundan sonra beyan etmek istediğim husus şudur ki; zellelerinin ve kötülüklerinin silinmesini ummakta olan bu miskin kul, yaptığım vaazlardan dolayı 2002 senesinde Bandırma Cezaevi'nde yatarken, çıktığımda her Mevlid Kandilinde Rasû-lüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) in anısına ufak da olsa bir risâle yazmaya karar vermiştim.
Allâh-u Te‘âlâ'nın tevfîkiyle bu seneye kadar bu sözümde durabildim. İşte bu sene de elinizde olan bu risâleyi hazırlamaya muvaffak kılındığım için Allâh-u Te‘âlâ'ya hamdederim.
Bu risâle, Ahmed ibni Muhammed es-Sâvî (Rahimehullâh) ın, büyük şeyhi olan Ahmed ibni Muhammed ed-Derdîr el-Adevî (Kuddise Sirruhû) nun derlemiş olduğu salâtlar üzerine, kendi şeyhi Sâlih es-Sibâ‘î (Rahimehullâh) ın emriyle yazmış olduğu “el-Esrâru'r-Rabbâniyye ve'l-Füyûzâtü'r-Rahmâniyye ale's-Salevâti'd-Derdîriyye” nâmın-daki şerhinden derlenen eşsiz ilimler ve çok değerli faziletler yumağıdır.
Bu fakir, geçtiğimiz Ramazân-ı Şerîf bayra-mında Ehl-i Beyt ve Meşâyıh kabirlerini ziyaret kastıyla Mısır'a yapmış olduğum rıhlet-i mübâre-kede Ahmed ibni Muhammed ed-Derdîr (Kuddise Sirruhû) nun, Kahire'de Ezher-i Şerîf'in civarında bulunan kabr-i şerîfini ziyaretle şereflendim.
Cuma saatine denk gelen o mübarek ziya-rette, duaların kabul olduğu o mübarek makamda bir çok feyizlere nâil oldum.
Sâvî (Rahimehullâh) ın Mekke-i Mükerreme'de medfûn bulunduğunu öğrendiğim için nasip olursa bundan sonra yapacağım umrelerdeki “Cennetü'l-Ma‘lâ” ziyaretlerimde, kabrinin tam yerini bileme-sem de Hadîce (Radıyallâhu Anhâ) vâlidemizin huzû-runda yapacağım dualara kendisini de katarak bir nebze de olsa hakkını ödemeye niyet ettim.
Ancak onun büyük şeyhi olan Şeyh Ahmed ed-Derdîr (Kuddise Sirruhû) nun ziyaretinin, onu ziyaret gibi kendisini memnun edeceği şüphesizdir.
Çocukluğumdan beri eserlerinden, özellikle “Celâleyn Hâşiyesi”nden istifâde ettiğim ve teşvikli beyanlarıyla Allâh dostlarına âşık olduğum Sâvî (Rahimehullâh) ın, İmâm-ı Derdîr (Kuddise Sirruhû) nun derlediği salevâta yapmış olduğu bu şerhin adını, Yûsuf-u Nebhânî (Rahimehullâh) ın ve diğer bir çok ulemânın eserlerinde okuduğumda, ona nasıl ulaşacağım diye düşünür dururdum.
İşte bu ziyaretin bereketiyle olacak ki, Kahire Mektebesi tarafından 2001/1422 tarihinde ikinci baskısı yapılan bu kıymetli esere kavuştum.
Böylece Mısır'a yapmış olduğum üçüncü ziyaret de önceki iki ziyaret gibi zâhirî ve bâtınî bir çok faydaları mûcip oldu.
İşte bu büyüklerin ihlaslı hizmetleri ve yüce himmetleri neticesinde bu Mevlid Kandili'nde sizlere bu risaleyi hazırlamaya muvaffak kılındı-ğım gibi Allâh-u Te‘âlâ'dan niyazım; daha nice Mevlid Kandil'lerine siz okurlarımla birlikte, ha-yırlı uzun ömürlerle, sâlih ve hâlis amellerle, daha nice kıymetli eserlerle ve Allâh-u Te‘âlâ'nın Ha-bîb'ine (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) karşı gün be gün artan muhabbetlerle kavuşabilmemizdir.
Umduklarımızı gerçekleştirmesi için Kendi-sine itimat edebileceğimiz tek Zat ancak Allâh-u Te‘âlâ'dır.
12-Rabîulevvel-1429
20-Mart-2008Stok Kodu:9786054814152Boyut:13.5 x 19.5 cmSayfa Sayısı:168Basım Yeri:istanbul
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.