Ankara, Mon Amour

Sıcak ve dokunaklı bir Ankara romanı okumak ister misiniz? Yazar ve mühendis Şükran Yiğit, Ankara'da geçen yarım kalmış bir aşk hikâyesini kaleme alıyor. Kuğulu Park, Kızılay, Anafartalar, Bakanlıklar, Sosyal Pasajı, Zafer Çarşısı, Zümrüt Pastanesi, Alemdar Sineması ve mavi ODTÜ otobüsleriyle Ankara'yı romanına taşıyan yazar; dönemin siyasi ve toplumsal olaylarını da görmezden gelmiyor. Ankara, Mon Amour! romanını okurken radyo programlarının sesini duyabilir, dönemler arasında bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Öyleyse gelin, sürükleyici anlatımıyla elinizden bırakmakta güçlük çekeceğiniz eserin içeriğinden kısaca bahsedelim.

"Ankara, Mon Amour!" adlı kitabı neden okumalısınız?

Ayrılık ve kavuşmaların iç içe olduğu Ankara, Mon Amour! isimli roman üç bölümden oluşuyor. İlk bölüm küçük bir kız çocuğu olan Suna'nın gözünden anlatılıyor. 1960'lı yıllardan başlayan bu anlatım, dönemin Ankara'sını ve hayatı anlatarak 1980'lere kadar sürüyor. Suna'nın yakın arkadaşı Emel ve yurt dışında okuyan dayısı Ömer'in de anlatıcı olarak yer aldığı romanda zaman 2000'lere kadar uzanıyor. Şükran Yiğit, yarım kalmış bir aşk hikâyesini, hiç kapanmayan yaraları, üniversite günlerini ve darbe zamanlarını dönemin siyasi atmosferi içinde kaleme alıyor. Ankara, Mon Amour!'da; karakterlerin iç dünyalarındaki çatışmaları ve hesaplaşmaları, korkuları, tedirginlikleri ve çaresizliği samimi bir şekilde ele alınıyor. Suna ve Emel'in iki kız çocuğuyken başlayan arkadaşlıklarının da anlatıldığı romanın ikinci bölümüne geldiğinizde Jane Eyre, Virginia Woolf, Edip Cansever, Dorian Gray ve Ümit Yaşar Oğuzcan gibi edebiyat dünyasından tanıdığınız isimlere rastlıyorsunuz. Ankara, Mon Amour! romanında bilye, yakartop, istop oynayan ve gazoz kapağı toplayan çocukların neşeli sesleri de bulunuyor. Etkileyici tasvirlerle Ankara'nın ayazını, Türkiye'nin çalkantılı dönemlerini ve mahalle kültürünü anlatan Şükran Yiğit; romanında nostaljik ögeleri ustaca kullanıyor. Şükran Yiğit'in kelimeleriyle Ankara'da dolaşacağınız bu romanı çok seveceğinize eminiz!